kelepçeli öğrenci

İstanbul Üniversitesi’nin tutuklu öğrencilerinden bazıları, derslere yüzde 70 devam zorunluluğu gerekçesiyle sınavlara alınmazken, sınavlara kabul edilen öğrenciler sınavlara gidebilmek için sevk ücreti olarak 2000 TL ödedi. Her sınav için 300 TL sevk parasını karşılamayan öğrenciler sınava gidemedi. Aynı üniversitenin farklı fakültelerinde okuyan öğrencilerden bazılarının kaydı yenilenirken, bazılarının ise yenilenmedi. Tutuklu Öğrenciler Dayanışma İnsiyatifi’nin Haziran 2012’de hazırladığı rapora göre üniversitelerin tutuklu öğrencilere yönelik sınav uygulamalarını da Umay Aktaş Salman’ın 16 Ocak 2013 tarihli Radikal haberinde bulabilirsiniz.

Tutuklu öğrenciye hapiste ‘devam’ şart

İstanbul Üniversitesi öğrencisi Eren Yurt ve Meltem Yağmur Bovkır, cezaevinden büyük çabalarla eğitimlerine devam etmeye çalışırken, üniversitenin ‘derslere devam zorunluluğu’ gerekçesi ile sınavlara alınmadı. 2012-2013 akademik yılın vize sınavlarına giren öğrenciler halen devam eden finallere ‘derslere yüzde 70 devam zorunluluğu’ var denilerek alınmadı. Öğrencilerden Bovkır’ın avukatı okula iradesi dışında devam edemediğini ve eğitimin anayasal hak olduğunu vurgulayarak yürütmeyi durdurma açtı. Sıkıntı sadece İÜ’de değil.Türkiye genelinde tutuklu ve hükümlü öğrenciler anayasal hak olmasına karşın eğitime ulaşamıyor, ulaşanlar ise hakkını resmen satın alıyor.

Türkiye’de Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnsiyatifi’ne (TÖDİ) göre 800’ün üzerinde, Adalet Bakanlığı’na göre 275 öğrenci tutuklu yargılanıyor. Pek çok öğrenci cezaevine girdiğinde eğitimi de kesintiye uğruyor. Kimi üniversiteler tutuklu ve hükümlü öğrencilerin kaydını yapmıyor kimi ise yönetmeliklerinde yarıyıl sınavlarına devam zorunluluğu arandığı için sınavlara almıyor. Öğrencilerin cezaevlerinden üniversiteye gelip sınavlarına girmelerine izin verildiği durumlarda da, 2-3 bin TL’yi bulan sevk masraflarını ödemek zorunda kalıyorlar.

Sıkıntının ortaya çıktığı son örneklerden biri İstanbul Üniversitesi’nde. TÖDİ’nin verdiği bilgilere göre 2001 yılından bu yana İÜ’de tutuklu ve hükümlü öğrenciler sınavlara giremiyordu. Öğrencilerin kayıtları donduruluyordu. Bir öğrenci dava açtı. 2003 yılında ‘güvenlik gerekçesi ile sınava alınmaması hukuka aykırı’ diye Danıştay 8. Dairesi karar aldı. Bu karara karşın öğrenciler sınavlara giremiyordu. TÖDİ, İstanbul Üniversitesi yönetimi ile irtibata geçti, 2003’teki Danıştay kararının yanı sıra Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün ‘Genç ve yetişkin hükümlü ve tutukluların eğitim ve iyileştirilme işlemleri’ isimli genelgesindeki ‘hükümlü ve tutukluların okullarının kabul etmesi durumunda, dış veya iç güvenlik görevlisi nezaretinde ara, yıl sonu, bütünleme ve mazeret sınavlarına katılmaları sağlanacaktır ‘ hükmünü hatırlattı. Mayıs 2012’de İÜ genelgeye uygun davranılması kararı aldı.

Aynı üniversitede iki farklı karar

Dekanlıklara bildirildi. 2012-2013 akademik yılına gelindi. Tutuklu İletişim Fakültesi’nden Meltem Yağmur Bovkır, Fen Fakültesi’den Eren Yurt, Mühendislik Fakültesi’nden Mesut Tanrıkulu, Edebiyat Fakültesi’nden Mustafa Polat kayıtlarını dondurmak yerine kayıt yaptırmak yaptırmak için girişimde bulundu. Üç öğrencinin kaydı yapılırken, Edebiyat Fakültesi öğrencisi Mustafa Polat’ın kaydı yenilenmedi. Kayıt yaptırabilen üç öğrenciden Meltem Bovkır ekim kasım ayındaki vize sınavlarına girdi, Tekirdağ Cezaevi’nde olan Eren Yurt, Beyazıt’a gelip sınavlarına girebilmek için 2 bin TL sevk parası ödedi. Arkadaşlarının yardımıyla para bulundu. Silivri Cezaevinde olan Mesut ise her sınav için istenen 300 TL sevk parasını ödeyemediği için sınavlara bile gelemedi. Final döneminde ise Yağmur ve Eren’e sınavlara giremeyecekleri söylendi. İÜ dekanlıklara yolladığı yazıda İÜ Önlisans ve Lisans Eğitim Öğretim Yönetmeliği’nin 26 maddesindeki ‘yarıyıl sonu sınavlarına girebilmek için teorik derslerde yüzde 70, uygulamalılarda yüzde 80 devam zorunluluğu’na dayanarak tutuklu öğrencilerin sadece devam şartını sağladıkları derslerin sınavlarına girebileceklerini, devam şartını sağlamadıkları derslerin sınavlarına giremeyeceklerini hakkında YÖK yazısının olduğu iletti.

Keyfi uygulama

Yağmur’un avukatı Sinan Zincir hemen idare mahkemesine yürütmenin durdurulması için başvurdu. Zincir, “Yağmur’un okula devam edip etmemesi kendi iradesinde değil. Keyfi bir uygulama. Eğitim anayasal bir hak” diye konuşuyor. Bovkır, 7 Şubat 2011’de tutuklandı. PKK ’nın gençlik örgütü adına faaliyet yürütmekle suçlanıyor. Avukatı Zincir, delil olarak katıldığı vicdani ret, anadilde eğitim ve YÖK’ü protesto eylemlerin gösterildiğin belirtiyor. Eren Yurt, 10 Nisan 2012’de tutuklandı. Newroz kutlamalarının ardından tutuklandı. Emek Gençliği’nde yönetici olan Yurt, dokuz aydır tutuklu, ilk duruşması yarın yapılacak.

İşte üniversiteler ve uygulamaları

Pek çok üniversitede farklı uygulamalar var. Tutuklu Öğrenciler Dayanışma İnsiyatifi’nin verdiği bilgilere ve Haziran 2012’de hazırladığı rapora göre uygulamalardan bazıları şöyle:

*Marmara Üniversitesi, cezaevlerine asistanlarını göndererek öğrencilerin orada sınav olmalarını sağlıyor.

*Kocaeli Üniversitesi, bir öğrencinin kaydını yaptı, cezaevine asistan yollayıp sınav yaptırdı. Sonra öğrenci ‘devam zorunluluğuna’ uymamış diyerek sınavlarını iptal etti.

* İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde ve Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenciler gelip sınava sorunsuz olarak girebiliyor.

* Dicle Üniversitesi’nde de öğrenciler sınavlarına girebiliyor. Ancak Diyarbakır’daki cezaevi çok dolu olduğu için öğrenciler genelde Karadeniz’deki cezaevlerine gönderiliyor. Birçok öğrenci sevk paralarını ödeyip sınava gelemedikleri için eğitim hakkından mahrumlar.

* Ankara ’da cezaevinde olan Barış Onay’ı Eskişehir Anadolu Üniversitesi’ne götürmek için istenen sevk ücreti 750 TL. Öğrenciye bu bilgi verilmemiş. Barış’ı Eskişehir’e götürdükten sonra 750 TL talep edilmiş. Bu parayı ödeyemeyen öğrenci, Eskişehir Hapishanesi’nde 15 gün ‘rehin’ tutulmuş.

Genelgede maddi nedenlerle mağdur edilmez de diyor

‘Genç ve yetişkin hükümlü ve tutukluların eğitim ve iyileştirilme işlemleri’ genelgesine göre öğrencilerin

masraflarının karşılanması hakkı da var. Genelge’nin D- (2) maddesinde “Kayıt, sınav harçlarını, yol masraflarını ödeyemeyecek durumdakilerin masraflarının karşılanması için, il veya ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfından, gönüllü kuruluşlardan yardım istenecektir. Gerekirse yol masrafları eğitim kurulu kararıyla emanet para faizi hesabından veya kurum olanaklarıyla karşılanacak, hükümlü ve tutuklu öğrenciler maddî nedenlerle mağdur edilmeyecektir.” deniyor.